Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ötenazi ve gönüllü olarak hayata son verme seçeneklerini genişleten bir yasa tasarısının yaz sonuna kadar sunulacağını duyurdu.
Macron geçen yıl ikinci kez cumhurbaşkanı seçildiğinde doktor yardımlı isteğe bağlı ölümü bizzat desteklediğini ve konuyu tartışmaya açacağını söylemişti.
Macron yaptığı basın açıklamasında, Aralık ayından bu yana konuyu tartışan rastgele seçilmiş 184 vatandaştan oluşan danışma kurulunun önerileri doğrultusunda yeni bir yasa tasarısı hazırlanacağını duyurdu.
Meclis üyelerinin %76’sı bu hafta sonu çalışmalarını tamamladıktan sonra, mağdur olan ve tedavi görmeyenlerin isterlerse yaşamlarına son verme hakları olması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Macron ötenaziye doğrudan izin vermek mi, yoksa yardımlı yaşama son vermek mi, yoksa yasa tasarısının birini mi yoksa her ikisini birden mi kapsayacağını netleştirmedi.
Cumhurbaşkanı, yasa tasarısını hazırlarken konuyu düşünmeye devam edeceğini ve böylesine hassas bir konuda uzlaşmaya varmanın önemli olduğunu söyledi.
Ülkede palyatif bakımın iyileştirilmesi gerektiğini belirten Macron, bir tür yardımlı ölüm olup olmadığına dair bir yasa tasarısı hazırlanması gerektiğini savundu.
Fransa’da Tabipler Odası, doktorların yardımıyla ölüme son verilmesi önerisine karşı çıkıyor.
yardımlı intihar; tıbbi personelin birinin kendini öldürmesi için araçlar sağladığı gönüllü ötenazi; Bir doktorun, bir kişinin talebi üzerine bir kişinin yaşamına son verilmesinde aktif rol oynadığı seçeneklere birçok Avrupa ülkesinde yasal olarak izin verilmektedir.
Yardımlı intihar, 1940’lardan beri İsviçre’de yasaldır. Ötenazi Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İspanya’da yasaldır. Geçen yıl İtalya’da 12 yıl önce trafik kazası geçirip felç geçiren bir kişinin yardım alarak yaşamına son vermesi için yasal onay verilmişti.
Fransa da dahil olmak üzere bazı ülkelerde pasif ötenazi kapsamında, hastanın talebi üzerine ölüme yol açabilen tedavi durdurulabilir.
Fransa’daki bazı hastaların, Macron’un girişiminde etkili olduğu düşünülen ötenazi için diğer Avrupa ülkelerine gittiği tahmin ediliyor. Ancak Kilise ve ülkedeki Katolikler buna şiddetle karşı çıkıyor.
Yoruma kapalı.