İran ve Suudi Arabistan Çin’in arabuluculuğunda ilişkileri düzeltme ve koruyucu temsilcilikleri yeniden açma konusunda anlaştı.
Ülkeler, iki ay içinde elçilik ve misyonlarını yeniden açacaklarını ve 20 grubu uzun bir süre önce imzalanan güvenlik ve ekonomik isbirliği anlaşmalarını uygulayacaklarını duyurdu.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Shamkhani ve Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaad bin Mohammed al-Aiban, Çin’in başkenti Pekin’de anlaşmaya imza attı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ilişkilerin normalleştirilmesinin bölgeye katkı sağlayacağını söyledi.
Riyad, 2016 yılında İranlı protestocuların Suudi Arabistan temsilciliklerine saldırmasının ardından Tahran ile bağlarını koparmıştı.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan ile nükleer programı nedeniyle Batılı hükümetler için “sorun” olan İran arasındaki yumuşamanın “bölgede ilişkileri yeniden yapılandırma potansiyeline sahip” olduğu belirtiliyor.
Uluslararası Kriz Grubu’ndan Dina Esfandiary, “Bu bir nevi bölgenin iki süper aralarındaki bozulmaları boyamaye önlemeye zemin hazırlıyor” dedi.
“Yeni sayfa açıldı”
Nisan 2021’den bu yana birkaç tur görüşmeye ev sahipliği yapan Irak, “iki ülke arasındaki kardeş ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığını” kaydetti.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır, Katar’ın “aşkınlık yanlılarını” ve İran’a çok yakın olduğunu iddia ederek ilişkilerini bitirdi. Diğer Körfez dernekleri de 2016’dan sonra Tahran ile etkisini azaltmıştı.
İran geçmiş eylül ayında altı yıl aradan sonra bir BAE büyükelçisini geri kabul etti. Ekim ayında da Kuveyt 2016’dan bu yana Tahran’a ilk büyükelçisini gönderdi.
İran: Tahran-Riyad ilişkileri İslam türleri büyük imkanlar sunacak
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Twitter hesabından paylaşımında, “İran ile Suudi Arabistan arasındaki misafirperverliği normal dünyaya, bölge ve İslam dünyasının büyük bir fayda sunacak.” kullanım kullandı.
Komşularla iyi ilişkilerin sağlanmasının İran hükümetinin dış politikasının “kilit sürecinin” olduğunu ve bu politikanın doğru yöne ve güçlü bir şekilde ilerlediğini söyleyen Abdullahiyan, Dışişleri Bakanlığının aktif olarak daha fazla bölge adımın hazırlıklarının arkasında olduğunu kaydetti.
Türkiye, mutabakatı memnuniyetle karşılandı
Devlet Bakanlığından yapılandırılan koruma, “Suudi Arabistan ve İran arasında 10 Mart günü Pekin’de varılan, muhafazayı yeniden denemeyi öngören mutabakatı memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, “İran ve Suudi Arabistan’ı, Orta Doğu’da bir zamanlar hakim durumda bulunan yumuşama ve normalleşme devletleriyle uyumlu olarak attıkları bu önemli adımdan dolayı, iki ülkeyi hedeflemede öngören bu ilerlemenin bölgemizin güvenliği, istikrarı ve refahına önemli katkılarda bulunacağına dair.” görüşülmüştür.
Hizbullah: Tahran-Riyad yakınlaşması bölgesi yeni ufuklar içerebilir
Lübnan’daki Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İran ile Suudi Arabistan arasındaki gardiyanı yeniden düşünmenin iyi bir gelişme olduğunu ve bölge için yeni ufuklar açabileceğini söyledi.
Nasrallah, video konferans yoluyla katıldığı partinin hazırlık açıklamalarında bulundu. Nasrallah, “İyi bir gelişme. Eğer normal seyrinde ilerlerse Lübnan dahil tüm bölge için yeni ufuklar açabilir.” ifadesini kullandı.
Eski İsrail Başbakanı: “Tahran’ın siyasi başarısı”
Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, anlaşmayla ilgili olarak, “(Bu) İran için siyasi bir başarı, İsrail içinse ciddi ve tehlikeli bir gelişme.” adamak.
Suudi Arabistan ile İran arasında muhafazakar korumayı yeniden koruma altına almanın Tahran için siyasi bir başarı olduğunu kaydeden Bennet, “İsrail içinse ciddi ve tehlikeli bir gelişme. Bu İran karşıtı bölgesel bir bölge kurma çabasına karşı bir darber.” kullanım kullandı.
Paylaşımlarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yüklenen Bennett, “Bu, Netanyahu hükümetinin genel olarak zayıflamaya karşı siyasi umursamazlığı ve partilerin iç karışıklığından gruplarından eksik bir başarısızlığıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
İran-Suudi Arabistan ilişkileri
Suudi Arabistan’da 2 Ocak 2016’da Şii din adamı Nimr el-Nimr’in de bulunduğu 47 kişi “terör” suçlamasıyla idam edilmişti.
İdamlara tepki gösteren İranlı yetkililerin peş peşe yaptıkları açıklamaların ardından Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed değerlendirmeki konsolosluk binaları İran’daki danışmanlar tarafından ateşe verildi.
Mart 2015’te başlayan Yemen’deki kriz nedeniyle zaten gergin olan iki ülke arasındaki kısıtlama açıklamaları tamamen kesildi.
İran ve Suudi Arabistanlı yetkilileri, Nisan 2021’de Bağdat’ta görüşmeler yapmak üzere bir araya geldi ve Irak’ın arapuculuğundaki görüşmeler daha sonra da devam etti.
Yoruma kapalı.