Avrupa'da iklim değişikliği nedeniyle risk altında olan 17 UNESCO alanı belirlendi

Bu haberin orijinal dili İngilizce idi.

Tarih öncesi tablolardan İsviçre buzullarına kadar 17 Avrupa dünya mirası alanı, iklim değişikliğinin neden olduğu sel ve kuraklık riskiyle karşı karşıya.

REKLAM

Yeni bir analiz, İsviçre Alpleri'nden Sidney Opera Binası'na kadar dünyanın en ikonik Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Mirası Alanlarından bazılarının iklim değişikliği nedeniyle yok olabileceğini gösteriyor.

Seller, kıyı erozyonu, heyelanlar, kuvvetli rüzgarlar, aşırı sıcaklıklar, fırtınalar ve kasırgalar dünya çapında ikonik bölgeleri etkileyen iklim değişikliği riskleridir.

İklim riski analiz şirketi İklim

Listede toplam 17 Avrupa Dünya Mirası Alanı yer alırken, sel ve kuraklık kıta genelinde büyük riskler oluşturuyor.

İsveç ve Fransa en çok tehlike altındaki dünya mirası alanlarına ev sahipliği yapıyor

İsveç'teki Engelsberg Ironworks, yüzey ve nehir taşkınları tehdidi açısından “ilk 50 listede” dördüncü sırada yer alarak, Avrupa'da iklim değişikliğinden en fazla risk altında olan bölge haline geldi.

Geçmişi 17. yüzyıla kadar uzanan Engelsberg Demir Fabrikası, Avrupa sanayi kompleksinin olağanüstü bir örneği ve iki yüzyıl boyunca İsveç'in refahını körükleyen İsveç demirhanesinin en iyi korunmuş örneği olarak kabul ediliyor.

“İlk 50 listesinde” altıncı sırada yer alan Fransa'nın Ardèche bölgesindeki Grotte Chauvet-Pont d'Arc'ı takip ediyor. Yüzey su baskını ve toprak kayması tehlikesi altındaki bu gösterişli mağara, 32.000 yıl öncesine ait dünyanın en eski ve en iyi korunmuş figüratif çizimlerine ev sahipliği yapıyor.

Avrupa'daki diğer hangi miras alanları iklim tehdidiyle karşı karşıya?

11. sırada yer alan İsviçre Alpleri'nin Jungfrau-Aletsch bölgesi, Avrupa'nın en büyük buzuluna ev sahipliği yapıyor. Bu bölge nehir taşkınları nedeniyle risk altındadır.

Almanya'nın Essen kentindeki Zollverein Kömür Madeni Sanayi Kompleksi ise 12. sırada yer alıyor. Bu konum benzer tehditlerle karşı karşıya olsa da, nitrojen gübresi üretmek için hidroelektrik kullanan Norveç'teki Rjukan-Notodden endüstriyel miras alanı 13. sırada yer alıyor ve yüzeysel sel tehlikesiyle karşı karşıya.

17. sırada, 1119 yılında kurulan Fransa'daki Fontenay Cistercian manastırı da sera gazı emisyonları azaltılmazsa yüzey su baskını nedeniyle yok olabilir.

Ayrıca, 100'e yakın kuş türünün üreme alanı olan ve ilk 50 listesinde 20. sırada yer alan Bulgaristan'ın Srebarna Doğa Koruma Alanı ve 27. sırada yer alan Romanya'nın biyolojik çeşitlilik açısından zengin Tuna Deltası da nehir taşkınları tehdidi altında .

Almanya'nın Orta Çağ'dan kalma tarihi merkezleri Stralsund ve Wismar 22'nci sırada yer alırken, fırtına riski taşıyan İngiltere'deki Studley Royal Park'ın su bahçeleri 24'üncü sırada yer aldı.

Ayrıca İskoçya'da, 45. sırada yer alan uzak St Kilda takımadaları ve 44. sırada yer alan 18. yüzyıldan kalma değirmen köyü New Lanark, heyelanlardan kaynaklanan çeşitli iklim tehditleriyle karşı karşıyadır.

Norveç'in 31. sırada yer alan tarihi Bergen limanı, kıyı su baskını ve kuraklık riskiyle karşı karşıya olabilir.

Fransa'nın Champagne kentindeki Orta Çağ fuar kasabası Provins (32.), nehir taşkınları tehdidi altında görünüyor. 40'ıncı sırada yer alan Batı Norveç'in fiyortları ve 43'üncü sırada yer alan İspanyol Vizcaya Köprüsü kıyı su baskını riskiyle karşı karşıya.

REKLAM

33. sırada yer alan İspanya'nın Doñana Milli Parkı da ilk 50'de yer alıyor ve burada kuraklık, nehir, yüzey ve kıyı su baskını gibi çok sayıda tehditle karşı karşıya.

İlk 50'nin geri kalanı Endonezya, Çin, Avustralya, Japonya ve Hindistan'dan oluşuyor.

Hükümetlere, çevrecilere ve küresel topluluğa sert bir uyarı

İklim X, kültürel ve doğal önemleri nedeniyle seçilen UNESCO Dünya Mirası Alanlarının kaybının yıkıcı olacağını belirtiyor.

Şirket, şu anda karşı karşıya olunan iklim tehditlerinin dünya çapındaki toplulukları ve ekonomileri etkilediği konusunda uyarıyor.

REKLAM

Şirketin CEO'su ve kurucu ortağı Lukky Ahmed, “Bulgularımız hükümetlere, çevrecilere ve küresel topluluğa, gezegenimizi korumaya ve gelecekteki yaşamı güvence altına almaya öncelik vermeleri konusunda açık bir uyarı görevi görüyor” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir